Bülent Turan: Kurda Merhamet Kuzuya İhanet Olur
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan: Her partinin aynaya bakması lazım. FETÖ, AK Parti’nin değil Türkiye’nin meselesidir. Zaman zaman eleştiri oluyor, “Mağdurlar” diye. Biz bununla ilgili çok önemli tedbirler aldık, komisyonlar kurduk, süreç devam edecek. Yanlış varsa düzeltilecek ama kurda merhamet kuzuya ihanettir.
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, sıcak gündeme ilişkin Gazete Habertürk’ten Saliha Çolak’ın sorularını yanıtladı. Turan’ın açıklamaları özetle şöyle:
İÇTÜZÜK: (Meclis İçtüzüğü değişikliği ile muhalefetin sesi mi kısılıyor?) Muhalefetin sesini niye kısalım? AK parti ilanihaye iktidar olacak bir parti değil ki. Biz de muhalefet olacağız. Biz tüzüğe bakarken muhalefetin sesini kısmak değil tam aksine AK Parti’nin de bir gün muhalefet olabileceği bilinciyle adım atıyoruz, daha demokratik bir çalışma süreci olsun diye meseleye bakıyoruz.
KUCAKLAMA GÖREVİ: (AK Parti ile ilgili ‘sahillerde zayıf parti’ algısı neden kaynaklanıyor?) Sahilden de dağdan da oy almak zorundayız. O yüzden dilimize dikkat etmek, tüm toplumu kucaklayacak politikalar üretmek ekstra görevimiz. Ancak “Sahillerde AK Parti yok” demek haksızlık olur. Sahilin de partisi AK Parti. Ama dediğinizi anlıyorum, bizim bu imajı kırmamız lazım. Sahillerde daha az olması bir sosyolojik problem ise bunu çözecek olan da biziz.
NİYE YÜRÜMEDİNİZ?: (CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun, ‘Adalet Yürüyüşü’nü nasıl değerlendiriyorsunuz?) 28 Şubat’ta yürümeyeceksiniz, 27 Nisan’da yürümeyeceksiniz. 15 Temmuz’da kaçacak delik arayacaksınız. Hukuk ve adalet ise bunlar da adalet. O zaman niye yürümediniz? Bir tane cevabı var, sıkışmış olan CHP Lideri’nin kendine alan açması. Referandumdan sonra yaptığı yanlış politikaları, ona bedel ödetmeye başladı. Aslında Enis Berberoğlu’nun tutuklanması, CHP’de Kılıçdaroğlu’nun kurtuluşu anlamına geldi. İkincisi, bu ciddi bir sorumsuzluk. Biliyorsunuz, geçenlerde yaşlı bir CHP’li kalp krizi geçirip maalesef vefat etti. Bunu hesabını kim verecek?
ŞİMDİ KILIÇDAROĞLU: Ne zaman bu ülke ayağa kalkmaya çalışsa bir vesile bunların bozulma süreci yaşandı. İlk çeyrekte yüzde 5 büyüme açıklandı. Haftaya Kılıçdaroğlu yürümeye başladı. Ne zaman Türkiye ayağa kalksa bir güç, bir el bize “Dur” dedi. Şimdi bu el Kılıçdaroğlu oldu. Ciddi genel başkanlık tartışması olmuştu, yürüyüşle bu kapatıldı. Muhalifleri bile yanında görüntü vermeye başladı. O yüzden ben Enis Berberoğlu’nu değil de Kılıçdaroğlu’nu kurtarma yürüyüşü olarak düşünüyorum.
FETÖ’DE SİYASİ AYAK: (FETÖ ile mücadele sürüyor ama siyasi ayak ortaya çıkarılamadı, neden?) FETÖ ile mücadele Türkiye için ölüm-kalım, beka meselesi. “Siyasetçide bu yok mu?” söylemini ben doğru bulmuyorum. Çünkü siyasetçi olan eski vekiller başta olmak üzere bürokratlar, il başkanları, önemli sayıda cezaevine giren, mahkemesi devam eden var. Fakat 7 Aralık’ta, FETÖ’nün, o zaman FETÖ’cülerin içimize soktuğu vekiller vardı. Bunlar daha o zaman istifa ettiler. Seçim oldu, biz hassas davrandık, kendi temizliğimizi biz büyük oranda yaptık. Buna rağmen gözden kaçan varsa da diyoruz ki:”Gelin bunun belge, bilgisini verin. Gereğini yapalım.” Kılıçdaroğlu’nun danışmanı, falancanın yakını, her partide oldu. Çünkü bu adamlar AK Parti’yi değil devleti ele geçirmeye çalıştılar, siyaseti, ekonomiyi ele geçirmeye çalıştılar. Her partinin aynaya bakması lazım. FETÖ, AK Parti’nin değil Türkiye’nin meselesidir. Zaman zaman eleştiri oluyor, “Mağdurlar” diye. Biz bununla ilgili çok önemli tedbirler aldık, komisyonlar kurduk, süreç devam edecek. Yanlış varsa düzeltilecek ama kurda merhamet kuzuya ihanettir.
Paylaş: