Emekli amirallerin ‘darbe çağrışımlı bildirisine’ sert tepki: Haddinizi bilin
TBMM Başkanı Şentop ve Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay başta olmak üzere siyasiler, emekli amirallerin yayımladığı ‘darbe çağrışımlı bildiriye’ sert tepki gösterdi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, “Yıllardır içeride, dışarıda vatan ve millet düşmanlarıyla cephe cephe amansız bir mücadele sürerken ortalıkta gözükmeyen emekliler, kendi uydurdukları gündemlerle kaos simsarlığı üstlenmişler; belli. Kahraman milletimiz 15 Temmuz’da sadece FETÖ’cü darbecileri değil, aynı kaynaktan beslendiğini bildiğimiz bütün darbe sevdalılarını da toprağa gömdü. Düşünce açıklama başka, darbe çağrışımlı bildiri hazırlamak başka.” ifadeleriyle söz konusu bildiriye tepki gösterdi.
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay: Darbe seviciler demokratik kurumlara ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Mezarlıkta ıslık çalan korkaklar misali, Millet İradesini ve Recep Tayyip Erdoğan’ın dik duruşunu hazmedemeyen darbe seviciler demokratik kurumlara, seçilmişlere ve de Türk Silahlı Kuvvetlerine ayar verme hadsizliğinde bulunmuşlar… Haddinizi bilin.
Bu vesayet muhiplerinin hevesleri en son 15 Temmuz gecesi kursaklarında kalmış, millet olarak unutamayacakları bir ders vermiştik. Bugün de her platformda gerekli cevap en net şekilde verilecektir. Göze alabilene, hodri meydan.”
Bahçeli: Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, Twitter’dan paylaşımda bulundu.
“103 emekli amiralin ortak imzalı yayımlamış oldukları anti demokratik ve tehditvari, aynı zamanda vesayetçi bildiriyi, Milliyetçi Hareket Partisi nefretle lanetlemekte ve reddetmektedir.” ifadeleriyle açıklamasına başlayan Bahçeli, şöyle devam etti:
“Bu kapsamda partimizin görüşü olarak derhal alınması gereken önlemler şu şekildedir: Muhtıra tarzında hazırlanarak gece yarısı servisi yapılan bildiride imzası bulunan amirallerin rütbeleri sökülmelidir. Emeklilik hakları kaldırılmalı, emekli maaşları kesilmelidir. Açıklanan bildirinin çok yönlü adli ve idari soruşturması yapılmalıdır.
Ayrıca 103 vesayetçi amiralin imzasıyla yayımlanan bildirinin arkası ve önü kararlılıkla araştırılmalı, bu rezaletin içinde kimlerin olduğu tevsik ve tespit edilmelidir. Konu vatandır, konu demokrasidir, konu milli iradedir. Taviz veya gecikmenin bedeli hiç kuşkusuz ağır olacaktır.”
Bir internet sitesinde, 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan ve hazırlayanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan açıklamada, Montrö Sözleşmesi’nin tartışma konusu yapılmasına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca, basında ve sosyal medyada yer alan “kabul edilemez” nitelikteki bazı görüntülerin, üzüntü kaynağı olduğu vurgulanarak, “TSK ve Deniz Kuvvetlerini, Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabaları” kınanmıştı.
Emekli amirallerin açıklamasında, “Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.” ifadeleri yer almıştı.
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül: Gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık
Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Türkiye’nin bekasını korumanın, demokrasiye saygıdan ve hukuka bağlılıktan geçtiğini bildirdi.
Bakan Gül, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Seçilmişlere parmak sallamaya kalkan darbe heveslileri şunu iyi bilsin, köhnemiş vesayetçi zihniyetin prangalarından kurtulan, bu zihniyetten hesap soran, gücünü milli iradeden alan bir Türkiye var artık. Bu ülkenin bekasını korumak demokrasiye saygıdan, hukuka bağlılıktan geçer.”
İçişleri Bakanı Soylu: Üniformayı emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“Büyük Türk milleti üniformaya aşıktır. Üniformayı taşımak şereftir. O şerefi emekli olduktan sonra taşımak daha büyük şereftir. Demokrasiye, devlete ve millete sadakatle bağlı, rütbesini üniformasını siyaset malzemesi yapmayanları daima şükranla yad ederiz… Ya diğerleri…”
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Twitter hesabından yaptığı bir diğer paylaşımda, şunları kaydetti:
“Biz buradayız. Devletimize, milletimize, demokrasiye ve hükümetimize sonuna kadar sadık ve bağlıyız. Sebepsiz bahane ve hezeyanlar üzerinden yapılan açıklama tam manasıyla geçmişte taşıdıkları sıfatların, devletin ve milletin verdiği şerefin farkında olmayanların demokrasiye, hukuka, devletimize ve milletimize karşı yaptıkları edepsizliktir.”
Bakan Zehra Zümrüt Selçuk: Türkiye’de milli iradeye ayar verme devri çoktan kapandı
Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, “Türkiye’de milli iradeye ayar verme devri çoktan kapandı. Bu vesayetçi alışkanlıklardan kurtulamayanlar, 15 Temmuz’da milletimizin verdiği cevabı çabuk unutmuş olmalı. Hiç kimse kendini milletin gücünün üstünde göremez!” ifadelerini kullandı.
Milli Eğitim Bakanı Selçuk: Demokrasi adına utanç verici
Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, “Ülkemizde halen vesayetin telaffuz ediliyor olması demokrasi adına utanç verici. Millet egemenliği ortak bildirimiz, ortak gücümüzdür.” ifadesini kullandı.
Bakan Selçuk, Twitter’daki paylaşımında şunları kaydetti:
“Ülkemizde halen vesayetin telaffuz ediliyor olması demokrasi adına utanç verici. Millet egemenliği ortak bildirimiz, ortak gücümüzdür.”
Bakan Kurum: Öğrenemediniz ama Türkiye eski Türkiye değil artık
Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum, milletin iradesini yok sayarak gece yarıları bildiri yayınlamanın, kimsenin haddi olmadığını belirtti.
Bakan Kurum, 103 emekli amiralin açıklamasına ilişkin, Twitter hesabından paylaşımda bulundu.
“Öğrenemediniz ama Türkiye eski Türkiye değil artık.” ifadesini kullanan Kurum, şunları kaydetti:
“Milletimizin iradesini yok sayarak gece yarıları bildiri yayınlamak, kimsenin haddi değildir. Zihinlerinde darbenin izlerini taşıyan vesayetçi odaklarla mücadele sonuna kadar sürecektir. Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir.”
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: Sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar
AK Parti Genel Başkanvekili Numan Kurtulmuş, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, şunları kaydetti:
“Eski Türkiye sevdalısı, vesayetçi, kendisini milli iradenin üstünde gören zihniyetin bazı temsilcileri yayınladıkları sözde bildiri ile siyasete akıl, millete ayar vermeye çalışıyorlar. O devirler geride kaldı! Haddinizi bilin! İçinize sinmese de şunu çok iyi anlayın ki; bu millet, vatanı da mavi vatanı da demokrasiyi de milli iradeyi de bedelini ödeyerek korumuştur ve koruyacaktır.”
AK Parti Genel Başkanvekili Kurtulmuş: Acaba bizdeki emekli amirallerin rahatsızlığının sebebi nedir?
Kurtulmuş, sosyal medya hesabından “Haddinizi bilin”, “Türkiye geçilmez” etiketiyle yaptığı diğer paylaşımda da, şu ifadeleri kullandı:
“Cumhurbaşkanımızın önderliğinde Türkiye, Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatlerini cansiperane şekilde korurken, kapalı Maraş’ı açarak Kıbrıslı kardeşlerimize sahip çıkarken, Azerbaycan’ın Karabağ’daki zaferine bütün gücüyle katkı verirken, Ayasofya’nın zincirlerini kırarak ülkemizin egemenliğini tüm dünyaya haykırırken, Yunan General Floros’un ‘yeniden güçlü büyük Türkiye’ yürüyüşünden rahatsız olmasını anlarım da. Acaba bizdeki emekli amirallerin rahatsızlığının sebebi nedir?”
AK Parti Genel Başkanvekili Yıldırım: Çok da dikkate almamak gerekir
AK Parti Genel Başkanvekili Binali Yıldırım ise TRT Haber’de katıldığı programda, 15 Temmuz’un, Türkiye’nin bekasına yönelik en son darbe girişimi olduğunu dile getirdi.
Darbe girişiminde FETÖ’ye gereken cevabın milletin de tam desteğiyle verildiğini ve darbecilerin hak ettikleri cezayı gördüklerini belirten Yıldırım, “Belli ki darbe heveslilerinin, hala özlemleri, beklentileri vardır, devam etmektedir. Ben şu kadarını söyleyeceğim; 15 Temmuz gecesi taşıdığı üniformanın ve makamın sorumluluğunu yerine getirmeyen birinin de altında imzası bulunduğu ve bekadan bahseden bu bildiriyi çok da dikkate almamak gerekir.” değerlendirmesinde bulundu.
Yıldırım, “Hiçbir şekilde darbeciler bu ülkede demokrasiyi, istiklalimizi yok edemeyeceklerdir, bunu herkes bilmelidir. Aziz Türk milleti bayrağını ve toprağını canından çok sevmektedir, her zaman devletinin bekası için hükümetiyle bir olmuştur, beraber olmuştur ve her türlü darbe vesayet girişimine kesin ve net bir şekilde cevap vermiştir. Bu, bundan sonra da böyle olacaktır. Bundan hiç kimsenin şüphesi olmasın.” görüşünü paylaştı.
Bildiri içerisinde yer alan “Kanal İstanbul ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi”nin sorulması üzerine Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bildiride ne amaçlandığını anlamak mümkün değil, her şeyi birbirine karıştırmışlar. Kanal İstanbul, Montrö ve başka konular, dolayısıyla ben şunu söyleyeyim, Montrö Anlaşması, İstiklal Harbimizi kazandıktan sonra Türk boğazlarında ticaretin serbestçe yapılmasına imkan veren ve Türkiye’nin hükümranlık haklarını gözeten önemli bir anlaşmamızdır. Dolayısıyla Montrö Anlaşması’nın, Türkiye’nin hak ve menfaatlerini ve güvenliğini hiç kimsenin tehdit etmediği müddetçe devam etmesi, ülkemizin önemli konularından biridir. Orada Montrö’yü veya Kanal İstanbul’u bu açıklamanın içine yerleştirmek, tamamen kötü niyetli bir girişimdir, onu da ifade etmekte yarar var.”
Türkiye’nin bir hukuk devleti olduğunu vurgulayan Yıldırım, “15 Temmuz gibi alçak ve kanlı bir darbeye bile teşebbüs edenler, hukuk devleti ilkeleri çerçevesinde yargıda hesabını veriyor. Dolayısıyla böyle bir ülkeye bu tarzda bir açıklamada bulunmak, yıllarca bu ülkenin ekmeğini yiyen, bu ülkenin üniformasını taşıyan insanlara yakışmayan bir şeydir. Onlara yakışan şey, ülkenin gerek denizcilik alanında gerekse teknoloji alanında çok daha ileri nasıl gideceğine yönelik fikirlerini uygun ortamda paylaşmaları olmalıdır.” diye konuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının başlattığı soruşturmaya ilişkin değerlendirmesi sorulan Yıldırım, “Türkiye bir hukuk devleti, tabii ki Türkiye Cumhuriyeti’nin yasalarına ve demokrasisine karşı olabilecek her türlü bildiri, beyan, hukuk çerçevesinde resen dikkate alınır. Savcılık da bunu yapmaktadır, elbette hukuk gereğini yapacaktır ve hep beraber kamuoyu da bunu izleyecektir.” yanıtını verdi.
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Karaaslan: Türkiye’de bedeli ödenmiş bir demokrasi vardır
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Çiğdem Karaaslan, hala cunta ve vesayet özlemi olanların, milli iradenin ve sivil siyasetin üzerinde baskı kurmaya çalışanların, karşılığını bizatihi milletten ve temsilcilerinden alacağını bildirdi.
Karaaslan, Twitter’dan yaptığı paylaşımda, 103 emekli amiralin açıklamasına tepki gösterdi.
Türkiye’de bedeli ödenmiş bir demokrasinin olduğuna vurgu yapan Karaaslan, şunları kaydetti:
“Ülkemize ve egemenliğimize yönelik sayısız tehdit karşısında sustular. Türkiye hedeflerine yönelik kararlı adım attıkça konuştular, yazdılar imzaladılar. Konuşmaları gereken yerde susup, susmaları gereken yerde konuşanlar bilmelidir ki vesayetin değil, demokrasinin hakim olduğu, cuntacıların değil, milletin sözünün geçtiği Türkiye’de, haddi aşan ifadelerle yazılmış bir bildirinin hiçbir anlamı yoktur. Türkiye’de bedeli ödenmiş bir demokrasi vardır. Hala cunta ve vesayet özlemi olanlar, milli iradenin ve sivil siyasetin üzerinde baskı kurmaya çalışanlar, karşılığını bizatihi milletten ve temsilcilerinden alır.”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ: Siyasete balans ayarı verme döneminiz bitti
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ, siyasete balans ayarı verme döneminin bittiğini vurgulayarak “O özlediğiniz eski Türkiye geride kaldı.” ifadesini kullandı.
Dağ, Twitter’dan yaptığı açıklamada şunları kaydetti:
“103 emekli amiral, Kanal İstanbul ve Montrö Boğazlar Sözleşmesi konusunda ortak bir bildiri yayınlamışlar. O özlediğiniz eski Türkiye geride kaldı. Siyasete balans ayarı verme döneminiz bitti. Villalarınızda yeni Türkiye’yi izlemeye devam edin…”
Yazıcı: Türk yargısı nezdinde bunlar hesap verecekler
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hayati Yazıcı da A Haber’de katıldığı programda, açıklamayı “korkunç” olarak nitelendirdi.
Türkiye birçok sorunla boğuşurken ve baş ederken, bu kadar önemli bir konuma taşınmışken, emekli amirallerin “muhtıra” yayımlamalarının, utanç verici bir durum olduğunu belirten Yazıcı, “Elbette ki bunun herhangi bir sonucu doğurmayacağı, doğuramayacağı da açık ortada.” değerlendirmesinde bulundu.
Hayati Yazıcı, şunları kaydetti:
“Bir araya gelinmiş, organize bir şekilde bir muhtıra verilmiş dün akşam. Bu bildiri filan değil, bildiri olmanın ötesinde bunun ismi düpedüz bir muhtıra. Emekli askerler muhtıra vermiş, emekliliklerinin titrlerini de kullanıyorlar. İçeriği, şekli, zamanlaması ve hedef aldığı milli çıkarlara yönelik içeriği itibarıyla bu bir muhtıradır. Elbette ki Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da çok haklı olarak hemen kovuşturma başlatmış ve bunu enine boyuna, arkasında olanlar, bunun içerisinde olanları da deşifre etmek suretiyle Türk Ceza Kanunu’nda yaptırımı neyse onu belirleyecek. Bağımsız ve tarafsız Türk yargısı nezdinde bunlar hesap vereceklerdir, hukuk devletinin gereği de budur.”
AK Parti Sözcüsü Çelik: Hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır
AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, Twitter’dan yaptığı açıklamada, “Bazı emekli amirallerin geçmişteki kötü ve çirkin olayları hatırlatan bir yöntem ve üslupla bildiri yayınlaması kabul edilemez. Bu yöntem ve üslubun siyasi hayatımızda neye karşılık geldiği bellidir.” dedi.
Bir dönem taşıdıkları üniformayı ve sıfatları istismar eden bu kişilerin açıklamasının yok hükmünde olduğunu vurgulayan Çelik, “Bu yaptıkları hem milli iradeye hem de bir dönem taşıdıkları üniformaya saygısızlıktır. Bu, vesayet özlemiyle tutuşan bir zihniyetin canlı olduğunun da kanıtıdır.” değerlendirmesinde bulundu.
Doğu Akdeniz’de hak ve menfaatleri için güçlü bir mücadele verirken birtakım emekli askerin suni gündemler üretmek suretiyle Mavi Vatan mücadelesini yürüten Cumhurbaşkanlığı makamını ve Hükümeti hedef almasına en güçlü cevapları vermeye devam edeceklerine vurgu yapan Çelik, şunları kaydetti:
“Seçilmiş siyasi iradeye yönelik kullanılan bu ilkel dili kınıyoruz. Kaldı ki Mavi Vatan’da mücadele veren ordunun başkomutanını cephe gerisinde hedefe koymanın askeri terminolojideki karşılığı da bellidir. Bu zihniyetle siyasi ve hukuki mücadelemiz sürecektir. Bugüne kadar aziz milletimizin karşısında kendisinde bir güç vehmeden her türlü vesayet odağına gereken ders verilmiştir, verilmeye de devam edilecektir.
Deniz şehitlerimizi rahmetle ve minnetle anarak cumhuriyete, demokrasiye, vatana ve Mavi Vatan’a sonuna kadar sahip çıkacağımıza söz veriyoruz.”
AK Parti Grup Başkanvekili Turan: Hadsiz, yersiz, gereksiz bir metin
AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, AA muhabirine, 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan sözde bildirinin, teamüllere ve demokratik anlayışa aykırı olduğunu belirtti.
Açıklamayı, “hadsiz, yersiz, gereksiz bir metin” olarak nitelendiren Turan, “Millete, milletin göz bebeği Türk Silahlı Kuvvetlerine ve hükümete uyarıda bulunmak, bu emekli şahısların görevi değil. ‘Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.’ şeklinde aba altından sopa gösterme hastalığı, eski Türkiye’nin gündemindeydi. Geçti bunlar. Demokrasiden öte yol yok.” diye konuştu.
Turan, bu hastalıklı anlayışın, millet karşısında hep kaybettiğini dile getirerek, “Milletimiz, kendisine, iradesine ve demokrasimize sallanan o parmakları, sahiplerinin gözlerine sokmayı iyi bilir. Unutulmasın ki milli irade için nöbetteyiz.” ifadesini kullandı.
“Hukuk dışı yollarla vatanseverlik olmaz”
Siyasi partiler başta olmak üzere, toplumun tüm kesimlerinin ortak bir duruşla bu kayıt dışı siyasete tepki vermesi gerektiğini vurgulayan Turan, şunları kaydetti:
“Sessiz kalan, hele destek olan siyasiler, bilerek veya bilmeyerek bu topraklara en büyük kötülüğü yapıyor. Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de, Mavi Vatan’da egemenlik hakları ve terörle mücadelesi en üst seviyede devam ederken, uluslararası sayısız senaryo sahneye koyulurken, içeride anlamsız, Türkiye’ye ve herkese zaman kaybettiren demokrasi dışı bu saçmalıkların affedilir bir tarafı yoktur.
Bu 103 amiral, emekli olmuşlar ama anlaşılan darbeci zihinleri hala emekli olamamış. Emekli olmadan önce taşıdıkları üniformanın şerefi, bunlara ağır gelmiş. Çok açık bir biçimde suç işlemişlerdir. Hukuk dışı yollarla vatanseverlik olmaz. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, bu darbe iması taşıyan açıklamaya ilişkin soruşturma başlatıldığını duyurdu. Bu zavallı, feraset yoksunu adamlar ve destek olan kim varsa tespit edilip yargı önüne çıkarılmalı ve gereği yapılmalıdır.”
Özkan: Haddinizi bilin
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan da sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, “Eski Türkiye artığı, vesayetçi bir güruh, sözde bildiri yayınlayarak millete parmak sallamış. Bu aziz millet, o parmakları 15 Temmuz’da nasıl kırdıysa yine kırmasını iyi bilir. Haddinizi bilin.” ifadesini kullandı.
BBP Genel Başkanı Destici: Kabul edilemez ve yok sayılamaz bir cuntacılık örneği
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, 103 emekli amiralin açıklamasına tepki gösterdi.
Açıklamanın kabul edilemez olduğunu vurgulayan Destici, “Bazı emekli amirallerin Montrö Sözleşmesi bahanesiyle, vesayet özlemi içerisinde darbe iması yaptıkları açıklama kabul edilemez, yok sayılamaz bir cuntacılık örneğidir. Herkes şunu bilsin ki Anayasa’yı, gazi meclisimiz ve aziz milletimiz yapar. Bu ülkeyi de milletin seçtikleri yönetir.” görüşünü dile getirdi.
Destici, “Dış meseleler ve terörle mücadelede uyum ve iş birliği içerisinde olunan bu kritik ve zorlu süreçte yaptıkları haddi aşan açıklamadan ötürü cunta kafalı, darbe heveslisi bu tekaüt gruba hak ettikleri cevabı inanıyorum ki öncelikle milli irade sevdalısı TSK mensuplarımız verecektir.” değerlendirmesinde bulundu.
Birlik ve beraberlik vurgusu yapan Destici, “Kürt’ü Türkmen’i, Alevi’si Sünni’si, askeri polisiyle kahraman Türk milleti, emperyalistlerin uşağı, vatan haini terör unsurlarına ve darbe heveslisi (güya vatansever) milli irade düşmanlarına rağmen mücadelesini birlikte sürdürerek, büyük ve güçlü Türkiye idealini gerçekleştirecektir.” ifadesini kullandı.
Saadet Partisi Genel Başkanı Karamollaoğlu: Sorumluluk sahibi herkes sorunlara odaklanmalı
Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, yaptığı yazılı açıklamada, ülkenin önemli meselelerinin bütün toplumsal kesimler tarafından tartışılmasının faydalı olduğunu, tartışılırken meselenin özüne odaklanılması gerektiğini belirtti.
Toplumsal hafızalardaki travmaların, kötü tecrübeleri hatırlatacak iletişim metotlarının, toplumsal kutuplaşmaya hizmet edeceğini kaydeden Karamollaoğlu, “Düşünce ve ifade özgürlüğü önemlidir. Sorumluluk sahibi herkes sorunlara odaklanmalı, toplumu kutuplaştıracak davranış kalıpları ile sorunların konuşulmasını engellememelidir.” değerlendirmesinde bulundu.
Vatan Partisi: Türkiye’nin Montrö’den ayrılmak gibi bir gündemi bulunmamaktadır
Vatan Partisi’nden yapılan açıklamada, Türkiye’nin güvenlik sorunlarının yoğunlaştığı bugünkü koşullarda, bildirinin “iç cephede karışıklığı kışkırttığı” savunuldu.
Açıklamada, “Tam da ABD emperyalizminin Ukrayna üzerinden Karadeniz’de ve Yunanistan üzerinden Akdeniz’de Türkiye, Rusya ve bütün Asya’ya tehditler yönelttiği sırada, böyle bir bildirinin yayınlanması ciddi bir sorumsuzluktur. Bildiri, iç cephede karışıklık ve TSK’ya karşı güvensizlik yaratan bir rol oynamaktadır.” ifadelerine yer verildi.
“İkinci İstiklal Savaşı” ve “Üretim Devrimi” mücadelesi verilen Türkiye’de, ordunun Atatürk’ün çizgisinde, altın çağında ve mücadelenin ön mevziisinde bulunduğu ifade edilen açıklamada, Türkiye’nin Montrö’den ayrılmak gibi bir gündeminin bulunmadığı belirtildi.
Açıklamada, “103 Emekli amiralin bildirisinin Türk ordusunun rütbe sıralaması ve disiplini gibi konulardaki dikkatsizliği de başıbozuk bir olayla karşı karşıya olduğumuzu düşündürmektedir. Bu bildiriye liderlik edenlerin Atlantik bağlantıları da kamuoyunun gözünden kaçmamış bulunuyor.” değerlendirmesi yapıldı.
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Erbakan: Siyasete balans ayarı yapılması asla kabul edilemez
Yeniden Refah Partisi Genel Başkanı Fatih Erbakan da sosyal medya hesabından, “Millet iradesinin üzerinde hiçbir beşeri güç var olamaz, siyaset dışı güçler tarafından siyasete balans ayarı yapılması asla kabul edilemez.” mesajını paylaştı. Erbakan mesajında, iktidara, bildiriyi siyasi malzeme haline getirerek, özellikle ekonomi alanındaki sıkıntıların ve hataların üzerini örtmek için kullanmaması çağrısında bulundu.
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı Bozdağ: Bu bildiri yok hükmündedir ve ayaklarımızın altındadır
TBMM Anayasa Komisyonu Başkanı, AK Parti Yozgat Milletvekili Bekir Bozdağ, Twitter hesabından yaptığı paylaşımda, bazı emekli amirallerin, hadlerini aştıklarını, kendilerini bir şey sandıklarını ve eski Türkiye özlemiyle iktidara ve halka ayar verme cüretinde bulunduklarını belirtti.
“Türkiye, eski Türkiye değildir. Belli ki emekli amirallerin bazısı bu hakikati hala öğrenememiş ama onlar da öğrenecekler.” ifadesini kullanan Bozdağ, şunları kaydetti:
“Türkiye’de Montrö Andlaşması’nı tartışmaya açan ya da mavi vatandan taviz veren yoktur. Aksine bugün Karadeniz’de doğal gaz bulan, Ege ve Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin menfaatleri için dünyayı karşısına alan bir iktidar ve Türkiye vardır.
Bu bildiri yok hükmündedir ve ayaklarımızın altındadır. Türkiye’de, ABD ve AB’nin menfaatini Türkiye’nin menfaati zanneden şahsiyetsiz eziklerin devri çoktan kapanmıştır. Türkiye ve Türk halkı, eski Türkiye özlemiyle bildiriye imza atan güruha haddini bildirmeye muktedirdir.”
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Altun: 103 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altındadır
Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanı Fahrettin Altun, Twitter hesabından İletişim Başkanlığının binasının ışıkları yanan fotoğrafını paylaşarak, şunları kaydetti:
“15 Temmuz’a 103 gün kala 103 hadsizin verdiği mesaj ayaklarımızın altındadır. Bu topraklarda son sözü aziz milletimiz söyler. Bu ışıklar antidemokratik her girişim ve niyete karşı aziz milletimiz için hiç sönmeden yanacaktır. Görevimizin başında, milletimizin emrindeyiz.”
Altun, Twitter hesabından yaptığı bir diğer paylaşımda, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, açıklamayı hazırlayanlar ile varsa irtibatlı oldukları kişilerin tespiti ve yasal gereğinin takdir ve ifası amacıyla resen soruşturma başlattığını hatırlattı.
Fahrettin Altun, “Sadece imzacılar değil, onları cesaretlendiren de hukuk önünde hesap verecek.” değerlendirmesinde bulundu.
Altun, Twitter’dan yaptığı bir başka paylaşımında ise, “Artık eski Türkiye yok. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın 27 Nisan’da, 7 Şubat’ta, 17/25 Aralık’ta ve 15 Temmuz’da aziz milletimizle birlikte tüm vesayet odaklarını yıkarak inşa ettiği büyük ve güçlü Türkiye var.” değerlendirmesini yaptı.
Milletin iradesinin, tüm hain planlardan daha güçlü olduğunu vurgulayan Altun, muhalefetin, bazı amirallerin açıklamasıyla ilgili sosyal medya paylaşımlarına da yer verdiği mesajında, şunları kaydetti:
“Türkiye, uzun yıllar boyunca darbe heveslisi zihniyetten çok çekti. Her fırsatta milletimizin iradesini silahların gölgesinde hapsetmeye çalıştılar. Milletimize uşakları gözüyle baktılar. Hala bir yerlerden darbe ümidi bekliyorlar. Beyhude heveslerin peşine düşmeyin.
Ortak oldukları en önemli nokta Hakk’ın ve halkın karşısında olmak. Aziz milletimizden hiçbir zaman icazet alamadıkları için en ufak darbe söylentisine bile heyecanla el sallıyorlar. Hala darbelerden medet umuyorlar. Bir kere de milli iradeden ve demokrasiden yana olun.”
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü Kalın: Haddinizi bilin, yerinizde oturun
Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, milletin ve temsilcilerinin vesayet heveslilerine asla geçit vermeyeceğini belirterek
Kalın, Twitter’dan yaptığı paylaşımda şunları kaydetti:
“Bir grup müteakit askerin darbe dönemlerini çağrıştıran açıklaması sadece kendilerini gülünç ve zavallı duruma düşürmüştür. Bilsinler ki aziz milletimiz ve temsilcileri bu zihniyete ve vesayet heveslilerine asla geçit vermeyecektir. Haddinizi bilin ve yerinizde oturun.”
Pakdil: Demokratik çerçevede anlaşılabilir bir durum değil
Türk Parlamenterler Birliği (TPB) Genel Başkanı Nevzat Pakdil de yazılı açıklamasında, Türkiye’nin uluslararası anlaşmalardan kaynaklanan yükümlülüklerini yerine getiren, demokratik bir hukuk devleti olduğunu anımsattı.
Türkiye’de yaşayan herkesin ifade hürriyeti çerçevesinde görüşlerini beyan etme hakkının bulunduğuna işaret eden Pakdil, şunları kaydetti:
“Ancak emekli Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarının bildiri mahiyetinde kaleme alınmış bir metne imza atmaları, demokratik çerçevede anlaşılabilir bir durum değildir. Türkiye antidemokratik süreçleri mazide bırakmış ve millet iradesine dayanan demokratik yapısıyla yönünü çağdaş demokrasiler seviyesine dönmüştür. Ülkemizi antidemokratik çağrışımlarla yolundan döndürmeye çalışmak, milletimizin geleceğine vurulacak en büyük darbedir.”
Açıklamada neler vardı?
Bir internet sitesinde 103 emekli amiralin imzasıyla yayımlanan ve hazırlayanlar hakkında Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca soruşturma başlatılan açıklamada, Montrö Sözleşmesi’nin tartışma konusu yapılmasına neden olabilecek her türlü söylem ve eylemden kaçınılması gerektiği belirtilmişti.
Açıklamada ayrıca, basında ve sosyal medyada yer alan “kabul edilemez” nitelikteki bazı görüntülerin üzüntü kaynağı olduğu ifade edilerek, “TSK ve Deniz Kuvvetleri’ni Atatürk’ün çizdiği çağdaş rotadan uzaklaşmış gösterme çabaları” kınanmıştı.
Açıklamada, “Aksi halde, Türkiye Cumhuriyeti, tarihte örnekleri olan, bunalımlı ve bekası için en tehlikeli olayları yaşama risk ve tehdidi ile karşılaşabilecektir.” ifadeleri yer almıştı.
Haber Kaynağı; https://www.aa.com.tr/tr/turkiye/emekli-amirallerin-darbe-cagrisimli-bildirisine-sert-tepki-haddinizi-bilin/2197515
Paylaş: