AK Parti'li Bülent Turan'dan CNN Türk'te önemli seçim tarihi açıklaması

AK Parti'li Bülent Turan'dan CNN Türk'te önemli seçim tarihi açıklaması

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan, CNN Türk'ten Dicle Canova'ya gündeme ilişkin önemli açıklamalarda bulundu.

AK Parti Grup Başkanvekili Bülent Turan seçim tarihi, 6’lı masa aday tartışmaları gibi gündemdeki konularla ilgili açıklamalarda bulundu. AK Parti'li Turan'ın açıklamalarından satır başları şöyle;

SEÇİM TAKVİMİ NASIL İŞLEYECEK?


Öncelikle ülkemiz için hayırlı olsun. Cumhurbaşkanımız son grup toplantısında 14 Mayıs'ı işaret etti. Resmi takvim hala 18 Haziran'dır. 

Ramazan ayı 23 Mart-21 Nisan arasında, hac dönemi 1 haziran 1 Temmuz arasında, Kurban Bayramı da 28 Haziran 2 Temmuz arasında, mevsimlik işçiler Hem 1. turu, 2. turu planlamak zorundasınız. 18 Haziran'da seçim olsa 16'sında okullar kapanacak, millet tatile gidecek. 100 bin hacı adayımız hacca gidecek. Hem ilk turu hem ikinci turu planlamak zorundasınız. Bu hac meselesinin 2 turda da olmadığı 7 Mayıs ve 14 Mayıs var. Biz istiyoruz ki 18 Haziran'a en yakın tarih olan 14 Mayıs var. Seçim büyük ihtimalle 14 Mayıs'ta olacak. Kararın Meclis'ten çıkmasını isterdik. İYİ Parti ve CHP yolu kapattı. Mart'ın 9'u 10'u bu karar alınır. Eğer Cumhurbaşkanı bu kararı alırsa yasal süreç başlayacak. 14 Mayıs'ta da seçime gitme imkanı bulacağız.

THE ECONOMIST'İN TEPKİ ÇEKEN KAPAĞI

20 yıl içerisinde 15 seçim yapıldı. Halkımızdan başka referansımız olmadı. Sayın Erdoğan ile Türkiye'nin kaderi adeta özdeşleşti. Onlar diyecek Türkiye yapacak. Buna alışmışlar. Rusya-Ukrayna krizinde tüm dünyanın baktığı bir yer var. Ama Cumhurbaşkanımız iki liderle görüşen tek insan. Onlar Erdoğan'ın istemediği alan tam da bizim gurur duyduğumuz alan.

The Economist’in söylemiyle, Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylemi arasında ne fark var Allah aşkına? Eski Pentagon yetkilisi İHA’larla ilgili yaptırım uygulayın diyor, aynı günün akşamında Sayın Babacan da bu konuda konuşuyor. İçeride de dışarıda da Erdoğan eleştirilerine bakın, çok farklı değiller. Dışarıda FETÖ’ye sahip çıkanlar, burada söylemlere bakın, aynı. PKK’ya sahip çıkanlara bakın, buradakilerle aynı. Türkiye’deki sistem eleştirisine bakın, dışarıda da burada da aynı. Ne demek “diktatörlüğe yürüyor”? Eğer böyle bir şey olsa seçim mi olur? İstanbul, Ankara büyükşehir belediyeleri mi kaybedilirdi? Ne diktatörlüğünden bahsediyorsunuz? Seçime gitme kararı alındığında, millet ne derse o olmayacak mı? Türkiye’de çok uzun yıllardır, nizami yürüyen bir seçim sistemi var.

ERDOĞAN'IN YENİDEN ADAYLIĞI TARTIŞMASI

Erdoğan partisini kurduğundan bu yana yargı engelleri başta olmak üzere bugüne kadar birçok engelle karşılaşmış ve bunları aşmış bir liderdir. Bu konuda bir korkumuz ve kaygımız yok. Erdoğan’ı milletin nezdinde bitiremeyen, durduramayan anlayışın mahkeme kararlarıyla, evraklarla durdurmaya çalışmak çok ibretlik. Erdoğan 2018'de yeni sisteme göre birinci kez Cumhurbaşkanı oldu. Eski sistemde Cumhurbaşkanını milletvekilleri seçerdi, yeni sistemde halk seçiyor. Halkın seçtiği ilk liderdir ve şu anda ilk dönemidir. Bu dönem de seçilir ve gelecek dönem bir daha aday olmak isterse, o zaman Meclis kararı gerekir. Şimdi parlamenter sistemin geride kaldığı başkanlık sistemimizin ilk dönemini bitiriyoruz. Dolayısıyla şimdiki adaylığı ikinci adaylığı. 'Aday olamaz' diyenler hukuk cahilidir.

SEÇİM KANUNU DEĞİŞECEK Mİ?

Mecburum diye anlatmaya çalışıyorum. Dön dolaş aynı konuların tartışılması vahim. Bunlar üzücü şeyler. Seçim tarihi günü esastır. 2010 yılında YSK'nın bir kararı var. 'Seçim günü esastır' diye bir kararı var, neyi tartışıyorsunuz. Seçimin tarihi hangi gün ise 1 yıl hesabı o zaman başlar.

6'LI MASANIN ADAYI KİM OLACAK?

Kılıçdaroğlu aday olsaydı çoktan açıklardı. Bu 6'lı masada hala krizi gösteriyor. Garip tablo ortada. Biz çözün diyoruz. Çıkın karşımıza, yarışalım istiyoruz. Kemal beyin cesareti olsa şimdiye kadar aday olur. Şimdiden yetki yokken kavga eden anlayışın bu ülkeye karşı ne faydası olabilir?

DAVUTOĞLU VE BABACAN'IN AÇIKLAMALARI

Biz Davutoğlu'nun konuşmasından keyif alıyoruz. Daha çok konuşsun istiyoruz. Konuştukça bizim bildiğimiz yüzünü toplum da görsün istiyoruz. Oyu küçük egosu büyük. Ne yaptığı belli olmayan reel politikadan uzak bir isimle karşı karşıyayız. Keşke hoca olarak akademide kalsaydı. Konuşmasından sonra eski YÖK başkanına söz veriyor. Çok özür diliyorum, adam utanmadan sıkılmadan ifadesine “diploma tartışması olan Erdoğan” olarak başlıyor. Utanmaz adam, o diploma seni YÖK başkanı yaparken tartışma meselesi değildi? O diploma, seni büyükelçi yaparken tartışma meselesi değildi? O diploma, seni Başbakan ve Bakan yaparken tartışma meselesi değildi de bugün mü tartışıyorsunuz? Vefanın hiç mi hatrı yok, Davutoğlu bu ifadelere ‘sus böyle konuşamazsın’ dese çok kıymetli olur, herkes takdir ederdi. Şöyle bir iddiam var, binde 1 alamayacaklar, Konya'da CHP'siz aday olsun yine alamayacak. CHP’nin Konya birinci sırası tartışma konusu, Abdullatif Şener mi, Ahmet Davutoğlu mu kavgası var. Davutoğlu seçime kendi partisiyle girsin, Konya’dan kendi memleketinden seçilemeyecek. Hoca dedik, Başbakan dedik, Bakan dedik, hatıramız var dedik. Biz izlerken mahcup oluyoruz. AK Parti MKYK’nın aldığı en doğru karar Davutoğlu’nu başbakanlıktan alma kararıydı.

BAŞÖRTÜSÜ DÜZENLEMESİ

Biz bu konuda samimiyiz. Hatta 400 vekille değil, 600 vekille evet denilsin. Bir daha bu ülkenin gündeminde başörtüsüyle ilgili mağduriyetler yaşanmasın istiyoruz. O yüzden dün Komisyonda yapılan konuşmaları yakından takip ettik. Çıkan tabloda İYİ Parti ve CHP’nin önceki söylemlerinin aksine sanki daha makul yaklaştıklarını gördük. Geçen haftalarda randevu istediğimizde önce HDP, ardından CHP ve İYİ Parti değişik saiklerle hayır demişti. Şimdi dünkü tabloyu gördükten sonra şunu söylüyorum; biz kavga etmek, bu konuyu polemik yapmak, uzatmak istemiyoruz. Gelin, bu konuyu bir daha görüşelim. Biz daha önce randevu talep ettik, kabul etmediler. Onlar, bu konuyu görüşmek isterse kapımız açık, buyursun gelsinler.

EYT, NE ZAMAN MECLİS'E GELECEK?

AK Parti'nin kendisinden önceki sorunları çözmesinde iyi bir örnek bu. 'Yapacağım' dediği ne varsa hepsini yaptı AK Parti. Şimdiye kadar Ocak sonu gibi Meclis'e gelir, Şubat'ta görüşmelere başlanır. Önce komsiyon ardından Genel Kurıl görüşmeleri var. EYT meselesi 5 milyona yakın kişiyi ilgilendiriyor. Çok büyük bir sayı. 5 milyon çalışan emekliden bahsediyorsunuz. Kalifiyeli elemanlarını gönderecek, yeni işçi bulacak, tazminatları aynı şekilde. Bakanlığımız bunları çalışıyor. Ocak sonu gelir, Şubatta görüşürüz. Ümit ediyorum yakın zamanda Meclis'e gelir. Şubat ortasını geçmez diye ümit ediyorum. Yani Şubat ayı içerisinde bu konu halledeceğiz diye düşünüyorum.

BORÇ YAPILANDIRMA PAKETİ

Bakanlığımız öncülüğünde çalışma devam ediyor. Ayrıntıları hem Bakanımız hem Cumhurbaşkanımız bir kaç gün içinde açıklayacaklardır diye tahmin ediyorum.

Haber Kaynağı: Milliyet